2009 yılında kolon kanserini, 2010 yılında karaciğer kanserini yenmeyi başaran Cemal Karakış’a yaklaşık bir ay evvel mesane kanseri teşhisi konuldu. İdrarda kanama şikâyetiyle Üroloji Uzmanı Doç. Dr. Kaan Gökçen’e başvuran Karakış, gerekli testlerden sonra burada tedavi görmeye başladı. Değerlendirmeler sonrası Doç. Dr. Kaan Gökçen ve takımı Karakış’ı ameliyat etmeye karar verdi. Başarılı geçen ameliyatın akabinde Fenerbahçe topluluğuna seslenen Doç. Dr. Kaan Gökçen, “Kaptanları geri dönüyor. Topluluğun, futbolcuların ve yöneticilerin çok sevdiği Cemal Bey’i en kısa vakitte tekrar ortalarına göndereceğiz” halinde konuştu.
YAŞADIĞI SÜRECİ ANLATTI
Ameliyattan 4 gün sonra taburcu edilen Cemal Karakış, yaşadığı süreci şöyle anlattı:
“18 yıldır Fenerbahçe’de takımlı eleman olarak çalışıyorum, 5 yıl sponsorla çalıştım, 23 yılı tamamladım. Birçok hocamızla ve iki tane liderimizle çalıştım. Hastalığım haricinde ne şirkette ne de kulübümüzde hiçbir düşünce yaşamadım. 2009’da kolon kanseri tanısı kondu, ameliyat oldum ve kolondan 26 santimetre aldılar. Akabinde 6 ay hocalarımız boşluk bıraktı, kanser o vakit karaciğerlerime de sıçramıştı. 11 tane polid vardı, kemoterapiden sonra bunlar küçüldü. Akabinde 2010’un haziran ayında karaciğerimin yarısını aldılar. O devirde 2 sene işimden uzak kaldım, toparladıktan sonra dönebildim. Artık bu konan 3’üncü teşhis; buraya da Kaan hocamızın burada olduğunu bildiğimiz için geldik. Hocamızdan Allah razı olsun, çok hoş bir ameliyat yaptı. Kişiliği olsun, mesleği olsun güzel ki bu ortamın içinde. Sağlıkçılarımıza dokunmayın zira onlar günde yüzlerce insanı hayata döndürüyor, yüzlerce insanı sıhhatine kavuşturuyor. Bunlardan birisi benim zira en büyük badireyi ben yaşadım”
“İKİNCİ LİDERİMİZ SELAHATTİN BAKİ ZİYARETE GELDİ”
İşe ne vakit geri döneceğini bilmediğini söyleyen Karakış, “Bir ay oldu işimden uzaktayım, sıhhat sürecim ne gösterecek onu bilemiyorum. Kaan hocamızın vereceği talimatlar doğrultusunda alacağım tedaviler ne kadar sürecek, nasıl götürebileceğim onu vakit gösterecek. O yüzden dönmek için peşin bir şey söyleyemem. Tabi ki 23 yılımı geçirdiğim işimi özlüyorum, emek vermişim. Orada yaşanmışlıklarım, hoş günlerim, anılarım var, bunlara tekrar dönmeyi çok isterim. Fakat her şeyden evvel dediğim üzere vakit ne gösterecek, sürecim ne kadar sürecek onu bekleyip göreceğiz. Dün 2’nci liderimiz Selahattin Baki geldi. Sayın Ali Koç liderimiz bir aydır yurt dışında olduğunu biliyordum. Yaşadığım süreçten haberi olmadığını dün öğrendim. Topçulardan da arayan arkadaşlarımız oldu, çalışanlar aslında daima arıyor, sağ olsunlar. Daima bir arada atlatacağız. Yeneceğim, evvel Allah’ın müsaadesi akabinde Kaan hocamın sayesinde ben bu düşmanı denize dökeceğim. Alıştık, onunla yaşıyorum zati ancak ben bu düşmanı denize dökeceğim” diye konuştu.
“NADİR GÖZÜKEN TİPTE BİR KANSER OLDUĞUNU GÖRDÜK”
Camianın sevilen insanı Cemal Beyefendi ile 1 ay evvel karşılaştıklarını belirten Üroloji Uzmanı Doç. Dr. Gökçen, “Kendisi idrarda kanama şikâyeti ile gelmişti ve imajlarında mesanede bir kitle gözüküyordu. Bunun örneklemesini yaptık, evvel endoskopik olarak yani idrar yolundan girerek tümörün evresini belirlemeye çalıştık. Süreç 2 günlük yatış içeren kısa bir süreçti. Bunu yaptıktan sonra patolojiyi gördük. Patolojide, daha evvelce 2 sefer kanser cerrahisi geçirmiş olan hastamızın mesanedeki kanserinin, mesanede yüzde 95 tipte gözüken kanserlerden değil, çok ender gözüken tipte bir kanser olduğunu gördük. Bu daha çok mide, bağırsak tümörleri tipinde olan bir kanserdi. Bunun için patoloji ile tekrar görüşerek onay aldık. Tümörün evresi ise invaziv dediğimiz mesanenin kas kümesini tutuyordu. Yani tedavinin ileriki kademesinde mesanenin alınmasını gerektiren bir evreydi” tabirlerini kullandı.
“TÜMÖRLÜ KISMI ÇIKARTARAK MESANEYİ KORUMUŞ OLDUK”
Doç. Dr. Gökçen ameliyatın ayrıntılarıyla ilgili aşağıdaki bilgileri paylaştı:
“Pet örneklemesiyle bedende tarama yaptığımız vakit mesanenin yalnızca bir yerinde görülen tümörü bedenin öteki bir kısmında görmemiz sebebiyle ileride onkolojik tedavileri alma kapısını açık bırakmak üzere mesaneyi muhafazayı hedefledik. Böylece mesaneyi korumak emeliyle yalnızca kitlenin olduğu yerdeki mesane kısmının çıkartılması kararını verdik. Bu kararı aldıktan sonra ameliyatını gerçekleştirdik. Yaklaşık 1,5-2 saat süren ameliyat sonrasında yalnızca mesanenin kubbesinde bulunan tümörlü kısmı çıkartarak mesaneyi korumuş olduk. Bunun için ameliyatın 4’üncü gününde kendisini uğurlayacağız. Bizim açımızdan çok hoş geçen bir süreç oldu.”
“ONUN SAVAŞÇI RUHU, BÜYÜK KIYMET ARZ EDİYOR”
Ameliyatın akabinde tedavi sürecinin devam edeceğini söyleyen Doç. Dr. Gökçen, “Cemal Beyefendi savaşçı, metanetli, bizlere de sağ olsun güvendi ve kendisini teslim etti. İşler onun için de epeyce güzel ve hoş bir biçimde ilerledi. Onun savaşçı ruhu oluşan tümörleri yenmesinde büyük değer arz ediyor. Fenerbahçe topluluğuna sesleniyorum; kaptanları geri dönüyor. Topluluğun, futbolcuların ya da yöneticilerin çok sevdiği Cemal Bey’i en kısa vakitte tekrar ortalarına göndereceğiz inşallah” dedi.