Prof. Dr. Canan Karatay, Karatay, Rockefeller Tıbbını eleştirdi. Karatay, “Koronanın başında Kelle Paça dediğim İçin kıyamet koptu” dedi.
Rockefeller tıbbı olarak isimlendirdiği çağdaş tıbbın merkezinde hastanın olmadığını lisana getiren Prof. Dr. Canan Karatay, “Ayrım buradadır. Rockefeller tıbbı; kılavuzlarla, diplomalı doktorlara yapmalarını istediklerini yaptırmaktır. Tabiplere bunu yaptırtmaktır. Doktorlara bunu kongreler, seyahatler düzenleyerek, promosyonlar vererek, fon olarak yaptırmaktalar. Tıp mecmuaları onların elinde. İstemedikleri gerçek bilim araştırmaları; onların desteklemediği ve onların aksi bilgi verecek araştırmaların hiçbiri yayınlanmaz. Büyük bir ağ kurulmuştur bunları engellemek için.” dedi
Bu Tıbba Karşı Olanlar Meslekten Men Edilmeye Çalışılıyor
Hazır yiyeceklerde, fast food üslubundaki yiyeceklerde, dükkanlarda satılan cipslerde ve ketçap veyahut soya soslarında çin tuzu bulunduğunu lisana getiren Prof. Dr. Canan Karatay, “Onlar size çok lezzetli gelir. Natürel ki lezzetli gelir. İki saat sonra tekrar isterseniz. Yedikçe keyifli olursunuz. Beyniniz uyarılır. Pakete girmiş cipsler de çok tehlikeli. Tıpkı vakitte bunlar, dondurulmuş bütün besinlerde da var. Hazır yiyeceklerde de var. Dondurulmuş pizza olabilir, dondurulmuş patatesler olabilir. Hazır kızartmalar, annelerin çok kolayına geliyor. Alıp kızartıyorlar. Ay ne lezzetli. Çocuklar sussun. Efendim markete gidiyoruz. Onları içeriden alıp eline veriyoruz. Çocuklar bunun karşılığında susuyorlar. İşte Rockefeller tıbbına karşı olan bireyler susturuluyor. Suçlanıyor. Cezalandırılıyor. Meslekten men edilmeye çalışılıyor. Halbuki Hipokrat yemini etmiş olan doktorlar, hepimiz, bütün doktor topluluğu. Evvel ziyan verme dememiz lazım. Zira bunların; hastalıkların temelinde bunların yattığı biliniyor. Yıllardan beri 1950lerden beri, 1960lardan beri bilinen bir gerçek bu. Yeni bir şey değil. Lisana getiriyoruz.” diye konuştu.
Prof. Dr. Canan Karatay: “Tembelliğe Alıştırıldık”
Çocuklarımızı, bebeklerimizi, anneleri, süt veren anneleri, hastalarımızı mümkün olduğu kadar bu usul hazır besinlerden uzak tutmakta fayda olduğunu lisana getiren Prof. Dr. Canan Karatay şunları söyledi, “Evde kendi yiyeceklerimizi hazırlayacağız. Tembelliğe alıştırıldık. Zira burada istek imalatı yapıldı. Çiftçiye gidilip sen ineği niçin sağacaksın denildi. Ben sana süt tozu, süt tozundan hazırlanmış süt kutularını dizeyim, git oradan al, ne uğraşacaksın denildi. İşte bunlar hepsi sahiden istek imalatının sonucu. Olağan herkes rahatına düştü. Tembelleşti. Halbuki konutta bunlar yapılacak”
Bu Besinler Bedendeki B Vitaminini Azaltıyor
Çin tuzu ve gibisi tatlandırıcı içeriklerin bedene girdiği vakit yarattığı tesirlerden bahseden Prof. Dr. Canan Karatay, “Vücutta B vitaminleri azalıyor. B vitaminleri azalınca da bedende glutatyon üretilemiyor. B vitaminleri azalınca da bedende şeker metabolizması bozuluyor. B vitaminleri azalınca, bütün hudut sistemi, sinapslarda olan mesaj sistemi bozuluyor. Bunun sonucunda; erken bunama, demans, alzheimer, parkinson. Bunlar yaşanabiliyor. Bunlar nörodejeneratif hastalıklar dediğimiz hastalıklar. Onun dışında da bedenimizde gördüğümüz başka kronik hastalıklara sebebiyet verebiliyorlar. Bunu açıklamak istiyorum zira Rockefeller tıbbının uyguladığı kılavuzlara bu girmez.” dedi.
Koronanın Başında Kelle Paça Dediğim İçin Kıyamet Koptu
Rockefeller tıbbının ve kılavuzların dışında iş yapan doktorların küçümsendiğini, onlarla alay edildiğini vurgulayan Prof. Dr. Canan Karatay, “Ben koronanın başında kelle paça dedim diye kıyamet koptu, alay edildim. Karbonatla gargara yaparsak virüs bulaşmaz dedim, C vitamininden bahsettim. C vitamini çok kıymetli. Zira bedenimizde tahribat yapan; çin tuzunun veya aspartamın tesirlerini C vitamini giderebilir, tedavi edebilir. Hücrelerimizi güçlendirebilir. Bu söylediklerim Rockefeller tıbbının dışında olduğu için kimse tarafından kabul edilmiyor. C vitamini dışında, D vitamini anti-kanserojendir. D vitamini o kadar kıymetli bir vitamindir. D vitamini de bedende otoimmune sistemimizi ayarlayan çok değerli bir vitamindir. Otoimmune sistemimiz çok süratli çalışırsa ayarlar düzeltir, az çalışırsa onu yükseltir. Tıpkı vakitte beynin âlâ çalışması için yüksek doz gerçek D vitaminine gereksinimi vardır beynin. O halde D vitamini de alındığı vakit; alzheimer olunmaz, parkinson olunmaz, ALS olunmaz, MS düzelir. Bütün otoimmune hastalıklar, kronik tiroidit, bağırsaklar düzeli, bağırsak florası düzelir.” diye konuştu. (BSHA – Bilim ve Sıhhat Haber Ajansı)